"10 nereden geliyor?" diye soracak olursanız eğer; bu veledin kolunda bir saat var. saati kullanarak, 10 tane uzaylı canavara, daha doğrusu kahramana dönüşebiliyor, bunlarla, büyükbabası ve kuzeninin de katkılarıyla kötülerden dünyayı koruyor. ya da ben sabahları yatağımda uyku sersemliğiyle seyrettiğim için olayı böyle anladım. hafta sonu sabahın kör vaktinde tnt'den seyredilebilir.
düzeltme: kuzen ile kız kardeşi yanlış yazmışım onu düzelttim.
ana sayfa açılınca çıkan giriş müziği, dizi başlarken de çalan müziktir.
giriş müziği, aşağıdaki sözlere sahiptir.
the started when an alien
device did what it did
the stuck itself upon his
wrist with secrets that it hid.
now he's got super
powers, he's no
ordinary kid
he's ben 10! (ben 10!)
so if you see him you
might be in for a big suprise
he'll turn into an alien
before your very eyes
he's tiny, creepy,
fast, and strong, he's
every shape and size
he's ben 10!(ben 10!)
with all new powers
he's on the case
fighting off evil from
earth or space
he'll never stop till he
makes them pay
'cause he's the baddest
kid to ever save the day
he's ben 10! (ben, ben!)
nefret ettiğim çizgi film. tam erkek çocukları için (ya da tüm erkekler için)... öyle iğrenç iğrenç yaratıklar falan. bir de başrolündeki ben denen velede acayip gıcığım böyle havalanmalar falan "ben kahramanım.." felan diye. gerçek hayatta böyle bir çocuk olsa kanırta kanırta çıkarırım o saati, kendi koluma takarım. bir bölümünde de bir nedenden dolayı bu çocukceğiz saati çıkarmıştı ama gwen denen kuzeni geri verdi. a be salak kızım, taksana koluna allah allah!.. en azından sen akıllısın, sen daha güzel kurtarırdın dünyayı...
saatlerce bıkmadan usanmadan seyrettirildiğime mi yanayım,
ne karakterlerin karakter, ne tekniğin teknik olmadığı açık seçik belli olan çizgi filme müsvettesini eğleniyor rolü yaparak seyrettiğime mi yanayım,
lan jetgiller gelse de kurtarsa beni diye melül melül etrafa bakarken, nerde he man nerde voltran olmadı değiş tonton feryadımın digiturk 69 uncu kanalda yankılanmasına sebep olup yetmedi 2.90 ı geçmeyecek maliyetli sözde saat oyuncağına 49.90 vererek ruhumu şad ettiğim çizgi film,
velhasılı kelam hem akla hem keseye zarar.
orjinali izlendigi zaman icindeki espiriler daha rahat anlasılan cizgi dizi.ornegin gwen bir kus tarafından kacırılmıstır ve kendi kendine soylenmektedir.
gwen: spend a summer with your grandpa honey it'll be an adventure!!!!
bu kadar çirkin tasarımlı uzaylılar, nasıl çocukalara kendini hayran bıraktırır anlamıyorum. 5 yaşındaki oğlum sayesinde ailecek hepsinin ismini biliyoruz. 2,5 yaşındaki kızım bile biliyor. iki kardeş sürekli ben10nin şarkısını söylüyorlar evde. tüm figürleri de almak istiyorlar. küçüklerde yetmiyor 20 cm lik olacakmış. bir de fiyat 59 ytl ve yok satıyor. allahtan piyasada kalmamışta geçici olarak almaktan yırttık. gerçi bize optimus prime olarak geri döndü ama... haa unutmadan bir de tişörtleri çıkmış şimdi. the cars tişörtlerinden bile pahalı. aman diyeyeim göstermeyin. bir km öteden görebiliyorlar. sonra bir bakıyorsunuz yanınızdan bir ben 10 diyeek uzaklaşıyor.
saatleri gereksiz pahaliya satilan cizgi film. sanki icinden canavar cikiyor, bir atraksiyon yapsaydiniz bari, "dut dut" sesini yapmak cok da zor degil.
yeni nesil bir çizgi film karakteri. gücünü omnitrix adlı bir maddeden alıyor. bi saati var acayip acayip şeyler fırlatıyor ama çok zevkli patentlisi 65 tl, tşörtleri çok dandik tavsiye etmiyorum kimseye.
on yaşında "ben" isimli bir çocuğun maceralarını anlatan çizgi film. aşağılık bir nesildir bizimki, ben-10, yani ben-on diye okunan bir kelimeyi bize ben-ten diye söyletebiliyor bu yapımı pazarlayanlar. açık bir pazardır kafalarımız, bize bir fahişeye sahip olmaktan daha ucuz bir şekilde sahip olmak isteyenlerin ufacık bir şey üretmeleri yeterlidir. hemen tavlanırız. karşımızdaki üretir, allayıp pullar, bize sunar ve onu kendi arzuladığı biçimiyle telaffuz etmemizi, algılamamızı ve etkisini hissetmemizi sağlar. biz çocukken g.i.joe, yani ge-i-joe isimli çizgi filmi bize ci-ay-co diye söyletirlerdi. ne rezaletti beynimize işlenen "kahraman amerika" imajı! biraz büyüyüp ilkokula geldiğimizde rambo tuttu boyunduruğumuzdan, biraz daha sürükledi bizi temsil ettiği şeytani kültüre doğru. birkaç yıl sonra rocky -yani raki- çoktan zayıflayıp hasta adam olmuş olan benliğimize aparkatları kroşeleri salladı ve nakavt etti kültürümüzü, bağımsızlığımızı, beyin sahibi oluşumuzu. kültürsüz, bağımlı ve beyinsiz olmuştuk; yani bir mankurt!
bir erkeğe sırf mercedes'i var diye kendini sunan iffetsiz bir kızın ahlaksızlığıyla yetiştirilir türkiye'de nesiller küçüklükten. "onun bmw'si var, tabi ona veririm" sözüyle "computer'i o üretti, tabii ki dilimi de benliğimi de ona veririm" sözü arasında namus ve şeref bağlamında bir fark var mıdır? bu ahlaksızlıkla büyüyüp yetişiriz, öğrenimden geçip mektepler bitirsek en fazla "mektepli fahişe" oluruz, bu zihniyete ve şirretliğe sahip kişilerin gelebileceği en yüksek mevki budur. pek azımız tövbe edip arınır, pek çoğumuz kaldırımlara düşer, en iğrenç sofralara meze olur, yok olur gider.
ve hür düşünce, eğitim, gelişme, refah, ilelebet payidar olmak gibi kavramları bir fahişenin geceleri bembeyaz takım elbiseli, temiz ve namuslu bir delikanlıyı rüyalarında gördüğü gibi rüyalarımızda ağlayarak görürüz ancak.
çok tehlikeli bir karakter. etrafımdaki çocuklara bakınca sadece bizim evimizde donumuza kadar başlıkta bahsi edilen karakterlerin olmadığını görmek biraz da olsa rahatlamamı sağlıyor. söz konusu karakter cartoon network'te bir günde üç öğün sunulmakta, kaçıranlar için internetten tekrarı olan bölümler yayınlanmakta. ayrıca okul gerecinden tutunda bir çocuğun kullanabileceği tüm eşyaları ve oyuncakları bu karakter adı altında bulmanız mümkün. dikkat ederseniz buraya kadar adından bahsetmedim çünkü maalesef ki yeteri kadar ve hatta fazlasıyla adını anıyorum. şarkısını ezbere biliyor, dönüştüğü uzaylıların özelliklerini biliyorum. neyse...
bana göre tek iyi yanı geçen gün benim çocuğu google'da karakterin ismini heceleyerek yazmaya çalışırken yakaladım. yüzen çene, dört kol, elmas kafa döktürmüş google'nin arama motoruna. bu sayede baya baya söktü heceleyerek yazmayı.
hadi bakalım mc queen sayesinde matematiği, ben 10 sayesinde de türkçeyi öğreniyoruz.
nasıl ki seksenler doksanlar kuşağında clementine, şirinler, tsubasa, power rangers, he-man, she-ra, voltron, jetgiller, çakmaktaşlar... birer ikona dönüşmüşse ve bugünkü gençliğin, yetişkinliğin tebessümle andığı güzel zamanları hatırlatıyorsa ben 10 de yarın aynı konumda olacaktır.
üstelik sakızından tut da okul defterlerine kadar her nesneye bulaştığına göre bugünün çocuklarının uzak geleceklerinde unutamayacakları bir yer edinecek kendine.
bunu bilir bunu söylerim.
bakıyorum bir köşe başında cipslerden çıkan -neye yaradığını anlamadığım- ben 10 şekilleri çocukların ellerinde, sırayla bir şeyler oynuyorlar (tanıdık geldi. aynısını tasolarla yapardık.) yalnız bunlar daha bir cafcaflı. böyle lego parçaları gibi birbirine geçiyor, hologramlı falan...
okulda hangi erkek öğrenciye baksam ya çantası, ya defterleri, ya defter kapları, silgisi, kalemi... ben 10. teneffüslerde takıyorlar gri madde, gölge hayalet maskelerini, birbirlerine hayali güçlerini gösterip dehşet oyunlar çıkarıyorlar. (kızlarda bunun yansıması ise winks clup. barbie bebek sandıydım ilk gördüğümde ama mini mini afacanlar "aaa ne cahilsiniz!" der gibi bakıp cehaletimi giderdiler. onların da envai çeşit okul eşyası winks olmuş durumda. yanisi okulda bir pembe ve yeşil renk almış gidiyor...)
kötü mü? değil. isimler ve eşyalar değişti sadece. insanım yine aynı insan.
onlar da bir on beş yıl sonra geriye dönüp "lan ben 10 vardı, hatırlıyon mu?.." deyip kimi dost sohbetlerinde, kimi çakırkeyf sofralı sabahlamalarda "kendi" en güzel yıllarını anacaklar.
muhtemelen bizler de "ah ahh, şimdiki gençlerden bi bok olmaz!" diye hayıflanacağız (bir fasih döngü bu. yaşlı insanların gençlere çemkirecek mutlaka bir nedeni olur.)
bir büyükleri olarak ben ten'in aldığı bütün formları, winks'in güçlerini falan ucundan bilmek bile onların gözünde karizma puanınızı bir anda artırıyor. hele ki işiniz çocuklarla ilgiliyse onların dünyasına rahatlıkla girebiliyorsunuz. anne-babalar durumlarını zaten belirtmişler (ben 10 hayranı bir çocuk size fazladan masraf olarak geri dönüyor ) lakin alın efendim, paraya kıyın alın. çocuğunuzdan değerli mi! yalnız abartmayın, şımartmaya varmasın. yoksa ben 10 çıkartmalı performans ödevleri bile hazırlıyorlar ki pek hoşuma gidiyor (tamam, burada müsamaha göstermekten ben sorumluyum.)
geleceğe mektup havasını yakaladığım bu entryi bitirirken bir not daha düşeyim de içimde kalmasın.
olur da sözlük o günleri görür -malumunuz, 2012'de kıyamet kopacak, ekşi sözlük kalmayacak-, 15 yıl sonra bu naçizane entry hala buralarda durursa bugünün çocuğu o zamanların genci birileri bana mesaj atsın da tahminlerimde haklı çıkmış mıyım çıkmamış mıyım bir göreyim. (hoş, geleceğe yapılan projeksiyonların tutma ihtimali her zaman zayıf olmuştur ya neyse...) *
10 çocuktan 7 sinde saatini gördüğümüz, ailelerin ocağına yeni incir ağacı dikici. saat 59 lira, ben 10 olup evin içinde deli dana gibi koşturmak paha biçilmez.
meraklısına:
ben 10 dergisi mevcuttur.
ayda bir cıkar. acayip satar ve de icinden yok yapışkandı zarttı zurttu (ve hatta saat bile) bir sürü hediye cıkar.
sonra zavvallı cocuklar 5- 10 liralık harclıklarını gidip 5tl ye satılan ben 10 dergisine verirler ve görürler ki içinden bir yapıştırma albümü çıkar 4 tane de sticker ama albumu tamamlamak için 40 50 tane olması gerekmektedir.
böylece pazarlamanın çirkef yollarına zavallıcıklar alet edilmiş olurlar.
şimdi bekliyorlar ki her ay cıksın da album tamamlansın. tamamlanınca ne olcak bir halt olmayacak cunku simdiden yeni bir cizgi karaktere merak salmaya başladılar.
bir de bunun icinde bir sayfa var kendi canavarını mı kahraman mı ne haltsa kendin ciz diye.
cizip yolluyorsun onlar da icinden ne kriter varsa artık secip yayınlıyorlar.
sonra cocuklar bekliyorlar ki kendilerinin ki yayınlanacak. hey allahım ya !!!!!
sömürünün içine tüküriiim!!!
bizim zamanımızda bunu izleyerek büyümüş olsak şimdi çoğumuz ajdar abimiz gibi kayışı yakmış olurduk. varın 10 sene sonrasını siz hesap edin. sikim gibi çizgi film bu ne lan?
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır.